NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
25 - (698) حدثنا
يحيى بن يحيى.
أخبرنا أبو
خيثمة عن أبي الزبير،
عن جابر. ح
وحدثنا أحمد
بن يونس. قال: حدثنا
زهير. حدثنا
أبو الزبير عن
جابر؛ قال:
خرجنا
مع رسول الله
صلى الله عليه
وسلم في سفر.
فمطرنا. فقال
"ليصل من شاء
منكم في رحله".
{25}
Bize Yahya b. Yahya
rivayet etti. (Dediki): Bize, Ebû Hayseme, Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den
naklen haber verdi. H.
Bize, Ahmed b. Yûnus da
rivayet etti. (Dediki): Bize, Züheyr rivayet etti. (Dediki): Bize,
Ebû'z-Zübeyr, Câbir'den naklen rivayet etti. Câbir, şöyle demiş:
Bir seferde Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraber (yola) çıktık da yağmura tutulduk.
Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
Sîzden kim isterse
namazını, konakladığı yerde kılsın!...»buyurdular.
İzah:
İbni Ömer hadîsini,
Buhârî «Ezan» bahsinin bir iki yerinde müteaddit râvîlerden tahrîc etmişdir.
Dacnân: Mekke'ye bir
konak mesafede bulunan bir dağdır. Zemahşerî bu dağ ile Mekke arasında yirmibeş
mil mesafe bulunduğunu söyler.
Abdullah b. Ömer r.a.'in
arkadaşlarına namazlarını bulundukları yerde kılmalarını tenbîh etmesi, ezam
okurken ara yerde yahut ezan bittikden sonra yapmış olabilir. Fakat ezan
bittikden sonra konuşmuşdur; demek evlâdır.
Hadîs-i şerif soğuk, yağmur
ve rüzgâr gibi, şey'lerin cemaata gitmemek için özür sayıldığına delildir.
Hattâ İbni Battal bu bâb'da ulemânın icmâ' hâlinde bulunduğunu nakletmişdir.
Lâkin Şâfiîler'ce ma'rûf olan veçhe göre rüzgâr yalnız geceleyin özür sayılır.
Hadîsin zahirine bakılırsa zikredilen üç şey'in geceye mahsûs olduğu
anlaşılıyorsa da bu hadîsin «Sünen» deki rivayetinde yağmurlu geceden sonra
soğuk sabah da zikredilmişdir.